Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından 5 yıllık stratejik plan kentlilerle forumlarda birlikte planlanmaktadır. Bugün ulaşım ve sağlık alanında forumlar vardı. Forumlara katılma fırsatı bulamadım, maille kendileri ile paylaştığım fikirleri buraya aynen alıyorum..
Sayın Başkan ve yetkililer.
Benim bu kentte en çok istediğim, 35’inden sonra sürmeyi öğrendiğim bisikletle işe gidip gelmek.
Bunun için öncelikle, bisiklet yollarının yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Bisiklet
yolları için, yolların kenarına park edilen araç sayısının azaltılması
gerekiyor.
Yol
kenarlarına park edilen araçların önüne geçmek için, yeterli park yerleri kadar
halkın ‘toplu taşıma araçlarına’ yönlendirilmesi gerekiyor. [Burada belediyenin
yeni yerleşim yerlerine ruhsat verirken mutlaka ‘park yerini’ göz önünde
bulundurması ve bu park yerinin bir ‘işletme’ye dönüşmesini engellemesi
gerekiyor]
Toplu taşıma
araçlarına yönelebilmesi için, halkın bunları kullanabilmesi için, toplu taşıma
araçlarının bir zaman çizelgesinin olması ve bu çizelgeye riayet etmesi,
zamanında gelip-gitmeleri gerekir. Bu çizelgenin bütün duraklarda asılı olması
gerekir.
[Ben
Ankara’dan ilk geldiğimde 2011-de, ilk şikayetim otobüslerle ilgili olmuştu.
Şikayet etmiştim, sonradan aynı şikayeti Ankara’dan gelen başka bir arkadaşımın
da yaptığını duyduğumda tebessüm ettim. Ankara çok iyi anlamında değil. Sonra
toplu konutta oturduğum zamanlarda da benzer şikayette bulunmuştum. Bir saat
bekliyorsunuz otobüs gelmiyor, ama iki dakika içinde peş peşe iki otobüs
geliyordu.]
Bu
çizelgelere, özel otobüsler ve minibüslerin de riayet etmesi sağlanmalı,
özellikle özel toplu taşıma araçlarının trafik kurallarına riayet etmeleri
yönüne bazı politikalar geliştirilmeli. [Onlarla birebir konuşmaktan,
çevrelerinde sözlerini dinleyecek kişileri devreye sokmaktan ve artık devletin
bir ortağı olduğumuza, ya da olmak istediğimize göre emniyet ile birlikte
hareket etmeye kadar bütün seçenekler değerlendirilebilir]
Ulaşım
planlanırken engelli yurttaşların da göz önünde bulundurulması ve bugün
kullanımda olan özel otobüsler gibi engelli, yaşlı, hamile gibi yurttaşların
inip binerken zorluklarla karşılaştığı toplu taşıma araçlarının alınmasının
önüne geçilmesi ya da engellenmesi gerekmektedir.
Bunlarla
ilgili bir başka problem de, kaldırımların ‘insani’ seviyeye çekilmesidir. Aynı
şekilde engelli ve yaşlı yurttaşların bu yüksek kaldırımları kullanırken
zorlandıklarından, yeni planlamada bunlara da yer verilmesi yerinde olacaktır.
Tabii
birbirleriyle bağlantılı tüm bunların hayata geçebilmesi için bir ‘kültür’ün
oluşturulması, yeni –aslında onlarca yıldır mücadelesi verilen- bir zihniyetin
oluşturulması gerekir.
Bunun bir
‘kültür’ haline gelebilmesi için de, yurttaşların alışkanlıklarını,
geleneklerini araştıracak, öğrenecek ve politika yapıcılara da ön açacak kültür
bilimcilerle, antropologlarla, sosyologlarla çalışmak gerekir.
Bunları
yapana kadar, yolların kenarına bariyerler konularak bir pilot uygulama
başlatılabilir. İstasyon caddesi, Sümerparkın yanındaki Urfa kapı caddesi. Bazı
yollara tamamen park yasağı getirilebilir, örneğin Rızvanağa caddesi, Ekinciler
caddesi. Buradaki işyerlerinin çevredeki park yerlerinden kendi müşterileri
için park yeri bulmaları önerilmeli/sağlanmalıdır/ zorlanmalarıdır. Bu şekilde
bugün söz konusu bölgede –ofis, ‘sanat’ sokağı ve çevresi- çok aşikar olan
rantın önüne de geçilebilir.
Teşekkür
ederim..
Necat Keskin