2 Mayıs 2012 Çarşamba

Diyarbakır'da 1 Mayıs..


1 Mayıs, 1889'da toplanan II.Enternasyonal'de "Birlik, Mücadele ve Dayanışma" günü olarak kabul edildi. Gün oldu devran döndü, işçilerin yanına daha başka “sınıf”lar katıldı. Hizmet sektörleri oluşmaya başladı, bu sektörlerde çalışanların “işçi sınıfı”na dahil olup olmadıkları tartışıldı. İşçiler kazandıkları hakları sayesinde toplumun diğer kesimlerine nazaran daha iyi ekonomik ve toplumsal şartlara kavuştular ve giderek mücadelenin ön saflarından geriye doğru çekildiler. Boşalan ön safları, işsizler, öğrenciler, memurlar, kimliğinden, inancından dolayı ezilenler doldurdu. 1 Mayıs artık sadece işçilerin değil, tüm ezilenlerin “birlik, mücadele ve dayanışma” günü oldu.

Diyarbakır, bu anlamda hatırı sayılır bir potansiyel barındırmakla birlikte, 1 Mayıs “kutlama”larına katılım her zaman az olmaktadır. Toplumsal, kültürel ve siyasal nedenleri olsa da bu durumun, temenni bu günün burada da daha fazla kalabalıklarla kutlanması yönündedir.
 Alana doğru kortej halinde yürüyen emekçiler..


Kürtçe ve Türkçe  "Bijî 1 Gulan" "Yaşasın 1 Mayıs"..




KESK'liler tutuklu bulunan üyelerini unutmadılar..



Geleceğin emekçileri de ordaydı.. 


Az sayıda kayılım sağlamış olsalarda afişlerinin anlattığı kalabalıktı...


Sendikal faaliyetlerden dolayı "faili meçhul" cinayetlere kurban giden SES üyeleri de ordaydı..


Eğitim-Sen her zamanki gibi "anadil"deki ısrarını sürdürdü, bu pankart yüzünden polis arama noktasında tartışma yaşandı... 




1 Mayıs onlar için bir başka "bayram"dı... 



















Ataması yapılmayan öğretmenler ve daha ataması yapılmadan hayatını kaybeden öğretmnler... Kimisi çalışmadığı için ve dolayısıyla sağlık güvencesi olmadığı için tedavi olamamıştı, kimisi yaşadıkları durumu dayanamayarak intiharı seçmişti...



yol ortasındaki ağaçların gölgesinde dinlenmeye çekilenler...


Diyarbakır sıcağından birazcık olsun "kurtulmak" isteyenler...








Bu sene yine renkli görüntüler vardı. Tüm eylemlerin müdavimleri olan simit, su, ayran satan çocuklar ve seyyar satıcılar yine herkesten önce alandaydılar. Anti-kapitalist Müslümanlar da ordaydı, atanamayan öğretmenler de, öğrenciler de, yaşlılar ve çocuklar da…
İlk başlarda polisin alana almadığı seyyar satıcılar, inatlarıyla alana girmeyi başardılar.
Halaylar çekildi, türküler söylendi, mesajlar verildi… ve sorunsuz bir şekilde meydan boşaldı. 

Bir dahaki 1 Mayıs'a kadar..

Bijî 1 Gulan,
Yaşasın 1 Mayıs..

01/05/2012
Diyarbekir 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder